Mimar Sinan‘ın yapıtlarında kullandığı Küfeki Taşının kullanım yerleri ve incelikleri günümüze kadar ayakta kalan eserlerinden gözlemekteyiz. Ayrıca tarihi belgelerden de – inşaat defterleri malzeme temini ile ilgili yazışmalardan bu konuda bilgi sağlanmaktadır.
Genelde kalıcı arzu edilen anıtsal yapılarda ana malzeme olarak “taş” ve kireç. pişmiş toprak karışımı olan “horasan harcı” nın kullanıldığı görülmektedir.
Yapılarında birçok taş türü kullanan Mimar Sinan‘ın İstanbul ve yakın çevresinde en çok kullandığı taş küfekidir. Yapıların dış duvarlarında gövde örgüsü ve dış kaplama olarak, iç mekanlarda iç duvar malzemesi ve döşeme kaplaması olarak, taşıyıcı ayalarda, kemer, portal ve mihraplarda, parmaklıklarda olmak üzere eleman ve bileşen düzeyinde geniş bir aralıkta kullanılmıştır.
Yapılarda Küfeki Taşının işleniş biçimi ahşap, hatıllı moloz taş, düzenli yatay derzli kaba yonu, taş tuğla almaşık düzenli bloklardan oluşan kesme taş şeklinde değişmektedir. Diğer bir anlatımla, ayrılan parasal olanaklara ve yapının önemine göre duvarlar örülmektedir. Örneğin kesme taş örgü daha çok sultan ve büyük devlet adamlarının yaptırdığı yapıtlarda kullanılmıştır. Dahası, bir külliye içinde işlevsel açıdan en önemli yapı olan caminin beden duvarları ve ayaklar kesme taş olarak diğer cephelerde ise taş-tuğla almaşık veya düzgün derzli kaba yönü örgülü olarak kullanılmıştır. Taşıyıcı sistem elemanlarının yanı sıra sistemde de özellikle iki renklilikte etkinliği güçlendirmek amacıyla kemer taşı olarak işlenmiştir.
Bütün bu uygulamalar Mimar Sinan‘ın yaşadığı çağın olanaklarının, mimarlık ve mühendislik erginliğinin yanısıra, çok kuvvetli sezgisel bir gücünün olduğununda kanıtlamaktadır. Yapıyı bir bütün olarak yapıyı ele alıp tasarım ve sistem içindeki yük aktarımını kestirirken bunu malzemenin olanakları ile bütünleştirmede küfeki taşının zaman içinde bir takın özelliklerinin iyi yönde değiştiğinin sezinlendiği ve gözlemlendiği açıktır. Ocakta iken hafif kolay kesilebilir ve mukavemeti düşük olan taşın belli bir zaman sonra çekme-basınç dayanımları, elastisite modülü artmakta buna karşın gaz ve su diffüzyonu, permeabilitesi azalmaktadır.
Küfeki Taşının bugün bir çok yöntem aracıyla hesaplayabildiğimiz mekanik büyüklükleri örneğin çift zımbalama deneyi ile dolaylı çekme dayanımı belirlenmektedir. Mimar Sinan tarafından o zamanlarda belirlendiğinin kanıtı yine yapısal stabilitesi ve dayanıklılığından hiç bir şey kaybetmeden günümüze ulaşmış eserleridir.